ve tahminimce bir havaalanı çalışanının klasik dramı.
kahve kola karıştırıp mideni mahvedebilir ama uykunu açabilirsin. bir de uyku kaçıran ilaç efsanesi var ama ismini cismini bilemiyorum.

benim tanıdığım bi sigara bıraktırma doktoru geceleri uyumamak için zyban kullanıyordu. lakin pahalı bir ilaç olduğu ve olası yan etkileri bulunduğu için size pek uygun değil. ama kullanan birini tanıyorsanız bi tane alırsınız, akşam yutarsınız bir süre götürür.

markete git bir adet burn bir adet redbull al, 3 er saat ara ile iç birer tane
fazlasını içme

kahve, kutu kola zero, ve tabiki soğuk duş

psikolojik olarak uyumaman gerektiğini bildiğin için yarın bahsettiğin saatlerde fiziksel olarak kendini zinde hissedebilirsin ama duygusal olarak aynı gücü hissetmeyebilirsin. sadece kahve yeterli olur bence göz ardı etme. ilaca falan hiç gerek yok.

kahve kola ile mideni şöyle mahvetmeyebilirsin: bir saat tutar kahve. sonra bişeyler atıştırırken üzerine kolayı dayarsın.
vize-finalin en önemli arkadaşı bu ikili.

bir biligisayar oyunu da olabilir. eğer turn based seviyorsan bi homm3 senaryosu bitirebilirsin.

yarım saatte olsa uyu dün gece hiç uyumadım üstüne üstlük oruçluydum bir de. inan kafein daha beter ediyor.

Herkese teşekkür ediyorum. Burayı okumadan gittim gerçi işe. Ölmedim, sorun yok. Ama bayılabilirim her an.

Bir erkek olarak bunu çok gözlemledim bunu ve sonucunda algıda seçicilik olduğunu farkettim. Mal gibi araba kullanan onca erkek varken içlerinden bayanları seçiyoruz sanırım.

ilgisi var mı bilmem ama kadınların geometrik zekaları erkeklerden daha kötü olduğu için park etme konusunda iyi olmadıklarını okumuştum. hem erkek hem kadın için bunların istisnaları da var tabii.

www.itusozluk.com

oku burdan bi şeyler.

Kadın beyninin erkek beynine kıyasla araba kullanma özürlü olması gibi bir durum yok. Memlekette araba kullanmak bir dert, bir de kadınların paniklemesi vb pratik olmaması yüzünden oluşan sorunlar kadınların kötü araba kullanması durumunu doğuruyor.

Her kadın böyle değil, trafikte ayı oğlu ayı tonla mal pipisi olan sürücü var ama yolu ortalayıp 50 ile giden kişiler genelde kadın oluyor, işi sağlama almak için yavaşça kullanmak diye düşünüyorum. Giden arabanın camından sarkıp balkondaki arkadaşına el sallayan, dikiz aynasını kullanarak makyaj yapan kadınları kınıyorum.

İskandinav ülkelerinde sürüsüyle hatun olduğu için trafiğin %95 ini kadın sürücüler oluşturuyorlar ve bizdeki erkek sürücülerdne bile iyi kullanıyor onlar. Sebebi de yolların, trafiğin, insanların adam gibi oluşu. Hız sınırı 80 ise bizdeki gibi 110 la giden yok orada.

Ya da mayın tarlası yok onların yollarında

bbc'nin bi belgeseli vardı yıllar önce izlemiştim. erkek beyni ile kadın beynini karşılaştırıyorlardı. araştırmanın sonunda ortaya bu sonuçlar çıkıyordu; erkekler makina kullanmaya daha yatkın ve bunların çalışmasını kavramada daha başarılı. geometri ile ilgili konuları daha kolay kavrıyorlar. erkeklerin beyni analitik düşünce sistemine daha yatkın.. gerçi trt 2'de izlemiştim, belki montajdır :D

yani fiziksel olarak kadın erkek arasında bir takım farklar olduğunu düşünürsek bence bilişsel bir farklılık ta çok uzak değil..

sen arabayla 13 ysında hasır nesir olurken kadın 25 den sonra oluyor fark burda.

ayrıca evet algıa secicilik tamamen, ne cok embesil gordum dedıgın kadınlar yanında ralli pilotu kalırdı.

herkes bişi solemiş bnde sölim bari. bende bi arastirmada okumustum. kadınların 3 boyutlu evreni algılamada erkekler kadar yetkin değiller.

bence tamamen özgüven ve pratikle ilgili bir şey.

çok afedersiniz ama ne zaman trafikte şeridinde gitmeyip her yeri parselleyen bir kişiye sinirlensem erkek çıkıyor, (uyulması gereken) hayati kurallara uymayan birini görsem erkek çıkıyor, nerede sollandığı zaman kompleks yapıp sollamak için arabasını bas bas bağırtan birini görsem erkek çıkıyor.

bana göre de "çoğu" türk erkeğinin bilinçaltında kendileriyle o kadar özdeşleştirdikleri bir eylemin kadınlar tarafından da yapılabiliyor olmaya başlamasını kabullenmek istememenin getirdiği bir kusur arama dürtüsü var. psikolojide buna bilişsel çelişki deniyor, farkında olmasanız bile beyniniz bu çelişkiyi yok etmek için sebepler bulmaya çalışıyor.

bilimsel çalışmayı bilmem ama kesin fark olduğuna dair götüne iddiaya girerim.
algıda seçicilik falan değil.
haa istisnalar elbet çıkıyor her iki cinsten de. ama ortalama olarak kesin fark var.

Algıda seçicilik olsa şöförü görmeden "kadın değilse ben de bir şey bilmiyorum" deyip %80 civarında bir doğruluk oranı yakalıyorsam ya trafikte erkekten çok kadın vardır ya yeterli denek sayısına ulaşamamışımdır ya da kadınlar hakikaten beceriksiz. İstistaları da gördüm ama numunelikler.

bir düşünelim bakalım;
-benim babam bana 16 yaş civarı gel kızım öğren araba kullanmayı da annenleri falan bırakırsın demedi, ben araba kullanmayı öğrenmek ve ehliyet alabilmek için üniversite 3. sınıfı bekledim.
-arkadaşlarımı otogara bırakmış dönerken, 21:00 civarı antalya gibi bir yerde,kırmızı ışıkta beklerken, 2 erkeğin arabama binmeye çalışmasından da tırsmadım zaten, yoksa neden sürekli kapılarım kilitli dolaşayım.
-bile isteye sırf kadın sürücü olduğum için beni sıkıştıran, başka arabaya çarpmamak için mecburen kaldırıma çıktığımda ilerde arabadan inip kahkahalarla gülen erkek güruhu mu, aaa biz kadınlar ne çok abartıyoruz mirim. çalıştığım turizm bölgesinde bu şekilde sıkıştırılan bir kadın meslektaşım öldü, ne komik değil mi? diğer erkek sürücüler ne ceza mı aldı? şakacı sizi...
-arka camımın kırılıp çantamın çalınması mı, hemen atlarsınız şimdi ama erkeklere de oluyor bu diye, bir düşünün bakalım bunun yüzdesini.
-kendisi ters yönden geldiği halde ben yoluma devam etmekte ısrar ettiğim için arabasından inip lastiğimi tekmeleyen kişi, aaa bak sen o da bir erkek.
-sırf yoldan karşıya geçmeye çalışan 2 yaşlıya yaya geçidinde trafikte hiç bir tehlike arzetmeden yol verdiğimde, dikiz aynamdan .mına koduğumun .rospusu küfrünü erkek bir sürücünün dudaklarından okumak hep hayalimdi zaten.

ama evet kadınlar ne mız mız kullanıyor değil mi, hep tedirginler, sarı yanınca falan da kurallar gereği duruyorlar, oysa basıp geçse ne şahane olur. hem hep mağdur edebiyatı hep, ne sıkıcıyız biz. var var bilimsel araştırmalar olmaz mı. araştırmaya devam edin.

of ya, sabah sabah.

phoebecim sana bazı eklemeler yapayım ben de:

sen gene 3. sınıfta almışsın bn ehliyet almak için üniversiteyi bitirene kadar bekledim. ehliyet aldıktan sonra araba kullanabilmek içinse önce abimin kendine araba almasını bekledim ki babamın arabasında sıra bana gelsin.

kırmızı ışıkta durdum diye yan koltukta oturan kocam da dahil olmak üzere niye durdun ki şimdi diyen erkekler varken yeşil ışık yanarkan bile sağı solu kontrol ederek yavaşlayarak geçmek zorunda hissetmek tamamen aptallık olsa gerek.

kendi şeridinde araçlar kırmızı ışıkta bekliyor diye benim şeridimden kaptırmış gelen arabaya kafa kafaya toslamamak için durmak zorunda kaldığımda, arkamdaki arabanın bana çarpması da benim suçum tabi. çünkü takip mesafesi öndeki bayanın arabasının kıçına yapışarak gitmek di mi!

yağmurlu havalarda yayalara su sıçratmadan gidersen ceza puanı yiyorsun bunu da bize öğretmediler ehliyet kursunda.

azcık insan gibi davranarak, karşıdan karşıya geçen yaşlı yada çocuklara yol vermek ne gereksiz bişey. halbuki bilgisayar oyunlarındaki onların üstünden geçerek puan toplayabiliriz.

haa bi de en önemlisi bak hala alışamadım şu direksiyon başına oturduğumda burnumu karıştırmaya. ben hala makyaj yapıyorum. ne aptalım.....

Yemek ve ütü yapma ve dahi temizlik yapma dahil hiç bir konuda yetenekleri erkeklerinkinin yanından bile geçmiyor. Yaratılışları böyle, bunu bir zayıflık olarak söylemiyorum.

bi doktora görün. duyurudan halledilecek mevzu değil kalp

bu sürekli kontrol edilmesi gereken bir şey. kalbinizin büyük olduğunu bir doktor söyledi size herhalde. herhalde sorunuzun cevabını da söylemiştir.
borja + 1. bizlik değil bu.

kalp yetmezliğinden, ritim bozukluklarına kadar birçok rahatsızlık yaratır kalp büyümeleri. sağ, sol veya total kalp büyümesi olarak farklı tipleri var. muayene, görüntüleme teknikleri vs. ile doktor tarafından bakılması gerekir. geçmiş olsun.

babamın kalbi doğuştan büyük bazen olur böyle şeyler, sağlık sorunu yok amin.

www.bakirkoy.bel.tr

detaydan adres bakılabilir, 24 saat açıkmı bilmiyorum ama

www.petpansiyon.com

gerisi : www.google.com.tr

istanbul üniversitesi veteriner fakültesi'nde gece nöbet tutuluyor. ancak cerrahi anabilim dalı'nda prof. dr. serhat özsoy'u bulursanız mesai saatlerinde o kuşunuzla ilgilenebilir. kuş konusunda iyidir.

Yaw olabilir tabi de koltuk altinda lenf bezlerinin sismesi de pek hayra alamet olmayabilir en kisa zamanda hatta yarin doktora gorun aman diyim.

deodorant kullanımı ile lenf bezleri şişmez.

@thefin ve just fa
nerden aldığınız tıp bilginize dayanarak görmeden "olabilir tabi" veya "olmaz" diyorsunuz?


sen git endokrinolojiye güzel kardeşim. bakma burda olabilir, olamaz

kimse burda git ya da gitme demiyor zaten, deodorant kullanımına bağlı olarak bahsedilen lenf yumrusu şişliğe görülmez diyorum. ki sen benim tıp eğitimi alıp olmadığımı da bilmiyorsun. lent yumrusu şişliği enfeksiyon durumunlarında vücutun gösterdiği bir reaksion olarak şişer. deodorantın içindeki bir maddeye karşı alerjik reaksiyon gösteriyorsan da bunu bölgede kızarıklık, kabarcık ve kaşıntı olarak görmen lazım. daha da şiddetliyse lenf yumrularında şişlik yapabilir tabii az bir ihtimal de olsa. koltuk altındaki kıl durumuna bağlı olarak kıl dönmesinden kaynaklanan şişlik olma ihtimali de var. genel cerraha da gidebilirsin. umarım bazı "bilmiş"ler gibi yazdığım mesajdan doktora gitme diye bir şey algılamamışsındır.

@just fa
deodorantın içeriğine ve hijyene bağlı olarak koltuk altı enfekte olabilir. benim senin tıp eğitiminle bir derdim yok. sadece "olmaz öyle" demenden yetersiz olduğunu anladım. tıp eğitimi almış biri burdaki iki satırla "olmaz" demez.

bazı konularda "bilmiş" olmak "cahil" olup yorum yapmaktan yeğdir.

iç parazit aşısı mevcut ama tablet daha etkili olduğu için o kullanılmıştır. ayrıca tablet daha ucuz aşıya göre.